9 Mayıs 2010 Pazar

Öğrenci Milletinden Nasıl Bıktım

Kimse “lan sen sanki öğrenci değilsin” falan gibi laflar etmesin. Eskişehir’de yaşadığım şu kadar sene boyunca yemin ediyorum bıktım öğrencilerden. Bilhassa da aileden koptuğu anda kendini ipini de koparmış ilan edip bokunu çıkaranlardan bıktım. Bundan sonra ilk ev değişimimi kesinlikle ailelerin yaşadığı bir apartmana yapacağım. Gerekise kız arkadaşımla geldiğimde kaş göz yapan yaşlılar olsun, gerekirse bir arkadaşım geldiğinde en ufak tıkırtıda alttan çat çat vuran zebani gibi komşular olsun. Yine de aile apartmanına taşınacağım.

Gecenin bir yarısı güruh halinde toplanıp, ahırları addettikleri evlerinde bağırma konusunda rekora koşan öğrencilerden başlayayım. Bunlar özellikle insanların uyuduğu odalara yakın yerlerde toplanırlar. Sahip oldukları hayvanlık, genlerinden geldiği için diğer insanları rahatsız edebilmenin en kilit noktalarını elleriyle koymuş gibi bulurlar. Hele bir de okey vb. oynuyorlarsa, hele bir de yanlarında kız varsa...  O zaman gecenin bir yarısı uykunuzdan kalkıp kapılarına dayandığınız ve en ufak ters bir harekette ağzının ortasına bir tane indireceğiniz için siz suçlu olursunuz.

Bunların dışında yaşadığı yeri club sanan eller-havaya hayvanları vardır. Bunlar da doğuştan eksik donanımlı oldukları için kendilerini müziğin ses seviyesiyle tamamlamaya çalışırlar. Ses dalgaları yüzünden apartmanın rezonansa girmiş olması onların sikinde bile değildir tabi. Ertesi gün finali olup, gecenin 3’ünde tüm apartmanda yankılanan bir İbrahim Tatlıses şarkısı ile uykudan  uyanmanın ne demek olduğunu bana sorun sevgili okurlar. Uyku sersemliğiyle sesin nereden geldiğini algılayamayıp, siz kendinize gelene kadar müziğin kesildiğini ve hissettiğiniz tüm öfkeyi sesin geldiği yeri bulamadığınız için içinize atmak zorunda olduğunuzu düşünün. Böyle böyle katil oluyor demek ki insanlar.

Onun dışında öğrencilerin yoğunlaştığı apartmanlarda genelde apartman yöneticisi devamlı olarak değişir. Çünkü bu tür apartmanlarda yönetici olmak, hayatının 30 yılından feragat etmek demektir. Çünkü o öğrencilerin çoğu alkole, sigayara yatırdıkları paranın 10’da biri kadar olan bir rakama tekabül eden apartman aidatını vermezler.

Vallahi fena doluyum bu öğrenci milletine. İnsan gibi yaşamayı bilen dostlarımı tenzih ediyorum tabi ki. Fakat geri kalan hayvani güruha elektrikli tasma takılmasını öneriyorum. Köpek bile elektriği yiyince anlıyor ne yapmaması gerektiğini. Bunlar da anlar her halde. Yoksa gazeteyle falan kafasına vurarak eğitemeyeceğiz bu öğrenci görünümlü hayvani canlıları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder