2 Ocak 2010 Cumartesi

Coen Kardeşler'den Film Yapımı Üzerine 6 Ders (1/3)


Coen Kardeşler ve Blood Simple Yapımı
(Stephen Lowenstein’ın röportajından)

Ethan ve Joel Coen; 1984 yılında yaptıkları ilk başarılı çalışmalarından beri, beraber oldukça büyüleyici ve unutulmaz filmlere imza attılar. Geçen sene, No Country for Old Men(İhtiyarlara Yer Yok) filmi ile OSCAR alan Coen’ler, bunun öncesinde ise FARGO ve kült favori The Big Lebowski ile ünlenmişlerdi. Tabi, çektikleri her film özel olduğunu belirtmen gerekir.
Hollywood stüdyolarının DIŞINDA başarı elde etmek, Coen Kardeşler’i oldukça hayranlık uyandıran sinemacılar haline getirdi.

Coenler, sık sık oldukça düşük bir bütçeyle kendi filmlerinin yazarlığını, yapımcılığını, yönetmenliğini yapar ve hatta kurgularlar. Bu şekilde kendilerini Hollywood’un esiri olmaktan korurlar. Bu, bir sinemacının hayalidir.
Aşağıda, My First Movie kitabında yer alan ve oldukça faydalı bilgiler barındıran, BLOOD SIMPLE filmiyle nasıl başladıklarına ilişkin yapılan bir röportajdan parçalar bulunmaktadır. (My First Movie, Stephen Lowenstein, Penguin Press)
Film eğitimi.
Kardeşlerden yaşça büyük olanı Joel(JC) NYU Film okulunu okudu. Ethan (EC) ise filozofi alanında branş yapmaktaydı.
EC: “Çektiği FILM, eski çağlardan kalma bir din gibi görünen Scorsese gibi diğer insanlar da vardı ve bu durum, kesinlikle, ikimizden biri için geçerli değildi.” 
JC film okuluna girmenin, kolay yol seçmenin sıradan bir adımı olduğunu düşünüyor.
JC: “Günümüzde film okulları, benim gittiğim zamana nazaran oldukça farklı. Her şeyden önce bu programa katılan bir çok kişi, filmlerle gerçekten o kadar ilgili değil.
DERS 1: KENDİ İSTEĞİNİ TAKİP ETMEKLE BAŞLA, FİLM KARİYERİNİ DEĞİL.
Sık sık, anlaşılması güç ve karışık bir kurguya sahip olduğu söylenen Blood Simple’ın yazımı esnasında.
JC: “En baştan başlayıp, sonuna kadar çalıştık. Bu, sahne sahne çalışmak demekti. Bazen kendini zorlamak; her hangi bir çıkış yolu bulamamak ve her şeyi paketlemek zorunda kalmak anlamına gelse de, bazen zorlayıp bir çıkış yolu bulmak anlamına da gelebiliyor.”
DERS 2: YAZARLAR DİKKAFALI OLMALI.
FİLMİ FİNANSE ETME stratejileri üzerine:
Filmleri için bir THRILLER hazırladılar. THRILLER kan ve aksiyon demek. Kısa ama oldukça etkili –ve ucuz- bir soundtrack’i olan bu thriller’ı, yaklaşık 1 yıl boyunca insanların evlerine taşıyıp sermayelerini büyüttüler.
Hedefleri, film için 750,000 dolara ulaşmaktı. İlk olarak 550,000 dolara ulaşıncaya kadar çekmeyi sürdürdüler. New York, Minnesapolis ve Texas’ta para biriktirdiler. Sonuçta filme yaklaşık olarak, atmış beş yatırımcı çekmişlerdi ve, sanırım, %60-70 çoğunluğu Minneapolis’tendi.
EC: “İlgisini çekebileceğiniz birini etkilemeye çalışırken önemli olan şey, şu oldukça iyi, legal prospektüsü kullanmanızdır. Bu, basit olarak, tüm riskleri gösteren ve yatırım konusunda onları uyaran bir dökümandır.
JC: “Birini arayıp ‘Bir filme yatırım yapma şansını sunmam için bana 10 dakikanı ayırır mısın?” diye sorarsanız, onlar da size “Hayır, ihtiyacım yok” der ve telefonu kapatırlar.
Fakat, arayıp “Oraya gelip, 10 dakikanızı alarak size filmden bir parça izletebilir miyim?” diye sorarsanız durum biraz değişecektir. Bu durumda ayağınızı kapıya koymuşsunuz demektir.”

Onlara para veren insanlar? Kesinlikle profosyonel insanlar değillerdi. Kendi hallerinde, girişimci insanlardı.
JC: “Geçmişe baktığımızda öğrendiğimiz ilginç şey, böylesi yüksek riskli bir yatırımda hiç bir kuruş kazanmasınız bile bunun çok önemli olmaması. Çünkü bu işin içinde olanlar böyle riskli bir işin ne olduğunu anlıyorlar.”

Fakat problem şu ki, BLOOD SIMPLE eleştrilerin favorisi haline gelip, önemli medya kuruluşlarında hakkında yazılar yazılmaya başladıkça yatırımcılar daha fazla para kazanmayı umdular. Fakat aslında filmin öyle çok fazla para getirdiği yoktu ve bazı yatırımcılar oyuna getirildiklerini ya da Hollywood’un COEN’leri oyuna getirdiğini düşündüler.

“Bir filmin nasıl bu kadar ilgi çekip de hala yüksek bir miktarda para getirmediğini anlamıyorlardı.”

Ethan, çılgın bir kumar oynadıklarını kabul ediyor. Aslında bu onlar için oldukça kolay bir şeydi çünkü o zamanlar çocukları ya da finansal sorumlulukları yoktu.
“Reklamlardan ve videolardan çok fazla para kazanan insanlar, bizim de 1-1.5 yıl kadar incelediğimiz bir süreç, tüm kaybettikleri bütçeyi ilave ediyorlardı. Biz bunu yapmadık.”

DERS 3: FİLM YAPMAK PARA KAZANMAKTAN ÇOK, PARA BİRİKTİRMEKLE İLGİLİDİR.
FİLM YAPIMI üzerine.
Coen’ler tüm filmi , ilk defa film çekecek bir ekip çektiler ve ekipte -aktris Frances McDormand da dahil olmak üzere- herkes gergindi. Bir kaç tanesi dışında hiç biri uzun metraj bir filmde çalışmamıştı. Bu durum çekimi 8 haftalık bir sürenin dışına uzatabilirdi fakat deneyimsiz ama yetenekli ekip daha ucuzdu. Daha sonraları MAN IN BLACK’i çekerek ünlü bir yönetmen haline gelecek olan  Barry Sonnonfield’la çalıştılar.
JC: “Yaptığımız ilk şey bir LINE PRODUCER(Türkçe karşılığını bulamadım) işe almaktı. Böylece film, görüntülerin en genel haliyle düzenlenmiş oldu.
Coen’ler oldukça fazla yapım öncesi çalışmaya inanıyorlardı. Senaryoyu yazdıktan sonra, en düşük bütçeyle, tüm çekimlerin detaylarını içeren bir STORYBOARD hazırlattılar.

Bu sayfadan çevirdim. Cümle kurarken yapmış olduğum hatalar olabilir. Orjinal metine verdiğim linkten bakabilirsiniz. Bu sadece ilk kısmı. İkinci ve üçüncü kısmı da zaman bulduğumda çevireceğim.  (Çağlar Ş.)